4. Geleneksel İftarımıza Yoğun İlgi

 

4. Geleneksel İftarımıza Yoğun İlgi

Derneğimizin düzenlemiş olduğu 4. geleneksel iftar yemeği 1200 civarında kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Derneğimizin 11 Ağustos Cumartesi günü İstanbul İmam Hatip Lisesi bahçesinde bu yıl 4.sünü düzenlediği iftarımıza önceki yıllarda olduğu gibi yüksek katılım oldu. 1957-2012 yılları arasında mezun olmuş 1.200 civarında davetlinin katılım gösterdiği iftar öncesinde okulumuz öğrencisi 1997 mezunu Hasan Törün’ün Kuran-ı Kerim tilaveti dinlendi. Ardından Okul Müdürümüz Cavit Erdem bir selamlama konuşması yaptı.

Bu seneki iftramızın menüsü çorba,hurma,ekmek ve sudan oluşmaktaydı.Okul Aile Birliği Başkanı Bilal Özşahin, bu yılki iftar programının farklı bir konsepte düzenlenmesinin nedenlerini içeren bir konuşma yaptı.

İftar vaktinin gelmesiyle 1997 mezunu Hasan Törün’ün okuduğu ezan ile okulumuzun bahçesinde iftarlar açıldı.

Son derece sıcak bir ortamda yenen iftar yemeğinin ardından İSTİMDER Başkanı Murat Şahin ve Önder Onursal Başkanı İbrahim Solmaz birer selamlama konuşması yaptılar. Mezunlarımızın birbirleriyle hasbıhallerinin ardından programımız son buldu.

İSTİMDER olarak organizasyonda emeği geçen 99′ mezunumuz Muharrem Baltacı’ya ve ilgilerinden ötürü tüm mezun ve mensuplarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İftarımız Bu Yıl Neden Böyle?

Aç gözlü olmak, aç kalmaktan daha tehlikelidir.
Seküler anlayışın hayatımıza soktuğu aç gözlülük, yeryüzündeki milyonlarca aç insanı görmemize manidir. Paylaşmayı unutturdu bu anlayış bize. Çünkü biz hiç doymadık. Gözlerimiz görmez, kalplerimizi hissetmez oldu. Paylaşacak bir lokmamız olmadı. Çünkü biteceğinden korktuk. Daha çok zevk almak, daha fazla yemek için yaşadık hep.
Aklımızla midemizin yerini değiştirdiğimiz için aç kardeşlerimizi göremedik. Aklımızın yerine midemizle düşündüğümüz için hayatı oradan yorumladık, Allah’ı unuttuk, verdiklerini paylaşamadık, gerçeği göremedik.

Oruç tutmak aç kalmak değildir.
Ramazanı açlık-tokluk yarışına, ziyafet ve eğlenceye kurban etmemeli, on bir ay boyunca aç bıraktığımız gönlümüzü, aklımızı, şuurumuzu doyurup; insanı insan eden boyuta geçerek, Rabbimizle ilişkimizi yeniden düzenlemek amacıyla bu yıl iftar programımızın şeklini ve içeriğini tamamen değiştirdik. İftar soframızı paylaşan herkes için Ramazanın, orucun, ibadetlerin farkına varanlardan olup, bizim orucu değil orucun bizi tuttuğu bir değere dönüşmesine vesile olmasını arzuladık.

Son Ramazan’ımız gibi yaşayalım.
Rabbimizin bizi kavuşturduğu Ramazan’ı, orucu ve diğer ibadetleri yeniden farklı bir boyutta yaşayalım istedik. Sadece şişkinlik veren yiyeceklerden temizleyerek aklımızın, ruhumuzun, kalbimizin önüne geçmesine izin vermeyelim istedik. Arındırıp bütün zihnimizi tekrar tekrar, ağır ağır tefekkür edelim yaradılış amacımızı, hayatı ve ölümü. Kendimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirip, aç bıraktığımız ruhumuzu doyurmak için bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Sonra etrafımıza bakıp nelere sebep olduğumuza, haksızlıklara bakalım ama sadece bakmayıp görelim. Belki yarın gerçekten açlıkla imtihan edilen milyonların arasına katılabiliriz, belki bir dahaki seneye Ramazan’a ulaşmak nasip olmayabilir.